Bundan çok çok önceleri yani neredeyse
yüz yıl önce dedelerimizin nenelerimizin zamanında kahvaltı sofrasında pek çok
da bir şey yokmuş!
Kışsa mercimek çorbası, marhuta, kelle ve de tirit; yazsa soğuk çorba
yani lebeni, pendir ekmek, akşamdan kalmış, çölmek, doğrama belki de sukabağı;
yoğurt ekmek, kaymak-bal ekmek! Bu arada daha o zamanlar çay alışkanlığı
yok pendir ekmeğin yanında şekerli su var!
Eğer ki, yaz kış fark etmez, eve ekmekçi
kadınlar gelmişler de evde ekmek yapılıyorsa tabii ki evin erkekleri evden
çıkmadan sıcak bazlamalara sadeyağ sürüp ya öyle yavan ya da sadeyağlı
bazlamanın üstüne toz şeker serpip öyle yerlermiş!
Ancak Urfa'da 1900'lerin başlarında çay
içme alışkanlığı yavaş yavaş evlerde boy göstermeye başlayınca eski
kahvaltı alışkanlığı yerini bu kez pendir-ekmek-çay üçlüsüne bırakmaya
başlamış.
Hatta o zamanlarda yine yavaş yavaş
dırnaklı ekmek evlere özellikle de sabah kahvaltılarına girmeye başlamış. Çünkü
o zamana kadar çarşı ekmeği almak hem pahalı hem de ayıpmış. 'Niye avratlar
evde ekmek yapmıyorlar?' soruları sorulurmuş. Tahmin ettiğiniz gibi dırnaklı
ekmekle birlikte küncülü ekmek de gelmiş oturmuş kahvaltı sofrasına. Paran
varsa ya da evde küncü varsa dırnaklı ekmeğe ne güzel de yakışır küncü?
Bu arada yeşil zeytin (Urfalılar siyah
zeytini bilmez ve de yemezlerdi) her halde öteden beri yani çok çok eskilerden
beri vardı kahvaltı sofralarında çünkü hem ucuz hem de bol!
Lolaz'a gelince; sabah kahvaltısında
lolaz dürmük yapılırdı ama çoğunlukla Urfalılar o zamanlar evlerinde kahvaltı
edip de dışarıya çıktıklarından lolaz-ekmek daha çok okul önlerinin kahvaltı
alışkanlığıydı.
Evet şimdi geldi sıra ciğer kebabına ve de isoda değil mi?
Şimdi kimseler inanmaz ama bundan otuz
kırk yıl önce kimse sabah öğlen, akşam ciğer yemezdi, çünkü sokak ciğerini bilmezlerdi. Ciğer Antep yiyeceğidir ve adı cartlak kebabıdır.
İsodun sofralarda bu kadar çok
tüketilmesi de neredeyse ciğerle birliktedir; çünkü tezze isot o zamanlar
mevsimlikti kışın tezze isot olmaz olsa da acı olmaz!? Bu arada Urfalılar bibere’’
isot’’der. Yani adı Türkçe ısıotundan gelir adı
Şimdilerde ise Urfalı ister memleketinde
olsun ister gurbette sabah kahvaltılarında neredeyse evde ne bulursa onu
sofraya koyuyor. Başta frenk, isot dün geceden kalma çömlek, haşlanmış
yımırta, yufkadan olma yuha ekmek, yoğurt, teze soğan, nane, maydanoz, hıyar,
bir iki çeşit pendir, siyah ve yeşil zeytun, Urfalı gurbetteyse simit, Urfa'da
ise kahke!
Yine şimdilerde Urfalı neredeyse her sabah ya ciğer yiyor ya da dırnaklı ekmek,
pendir bir de kilolarca acı isot!
Yine şimdilerde Urfalı neredeyse her sabah ya ciğer yiyor ya da dırnaklı ekmek, pendir bir de kilolarca acı isot!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
yorumunuzu bırakın